hamilespor

Kasım 2013….

Hamileyim, işte muhteşem haber 🙂

Bekârken – bunu yapmış olanlar vardır aramızda, tek olamam değil mi 🙂 –   karnıma yastık koyarak aynanın karşısına geçip, şişmiş göbeğimle nasıl bir hamile olacağımın provasını yapardım.  Tabi böyle bir durumda sanki futbol topu yutmuş gibi dışarı çıkan göbeğinizle ne kadar şirin oluyor; ama gerçek hayat bazılarımız için böyle işlemiyor. Bacak basen vb bölgeler de pek tabi ki değişime uğruyor…

Hamile kaldığımı öğrendiğim zaman kurduğum hayallerin arasında şu da vardı: Öncelikle sağlıklı olmak ama aynı zamanda beni ve bebeğimi tehlikeye atmayacak, kabul edilebilir oranda az kiloyu alabilmek.

Bunu da elimden geldiğince yapmaya çalıştım.  Keyifli, huzurlu, sağlıklı bir hamilelik geçirdim çok şükür… Hassas bir hamilelik yaşamadım,  büyük bir sağlık problemim olmadı. Yasal sürem olan 37. Haftaya kadar da herhangi bir problem olmadan çalıştım.

Sonunda toplamda 10 kilo alarak ve normal doğum ile oğlumu dünyaya getirerek hamilelik serüvenimi tamamladım  🙂

Peki, ben neler yaptım?

Önce bekleme…

Hamilelik dönemin bebeğin rahime yerleşmeye çalıştığı ve düşüklerin en sık görüldüğü, bir nevi kritik durumdaki ilk trimester yani ilk 3 aylık dönem boyunca, herhangi bir spor faaliyetinde bulunmadım.

Zaten işten eve geldiğimde,  akşam 9 u sanırım zor görüyordum,  hamileliğin ilk dönemlerinde görülen bolca uyku uykuma isteği beni de sarmıştı 🙂  Elimden geldiğince dinlenmeye çalıştım.  Kendimi stresten mümkün olduğunca korumaya ve bu güzelliğin tadını çıkarmaya başladım..

Doktoruma da danışarak, 4 ay sonrasında spor yapmaya başladım., Tabi yine kendimi ve bebeğimi asla zorlamayacak spor türlerine odaklanmak koşulu ile…  Zaten hamile kalmadan önce eşimle bir spor salonuna üyeydik.  Hamile kalmam sonrasında yaptığım spor türünü değiştirdim ki bir anlamda da zevk aldığım spor türü de buydu aslında.  Öncesinde koşu bandı, bisiklet, karın egzersizleri gibi bir programa sahipten, hamile kaldıktan sonra iki alana yöneldim:

Pilates ve Yüzme…

Pilatesin ancak hamilelikten önce de yapıldı ise hamilelikten sonra yapılması tercih ediliyor. Ben hamilelik öncesi de spor salonunda grup olarak derslere katıldığım için, sonrasında da yapabildim.

Pilatesi spor salonunda değil evde yapıyordum. Bunun iki nedeni vardı. Birincisi spor salonunda grupça yapılan pilates dersi hamileler için uygun hareketleri içermiyordu. Hamileler için “Hamile Pilatesi”  yapılıyor.  İkincisi de işten sonra spor salonuna gitmek , duş almak, eve gelmek bir de üzerine hamilelik durumu eklenince, devamlı olarak gidemeyeceğimi düşündüm. Evde yapmak daha pratik olacaktı.  Ki öyle de oldu…

Evde spor yapmak bir yerden sonra rahatlıktan dolayı devam edilemez gibi düşünülebilir ancak bende öyle olmadı. Bu konuda hayatımda ilk kez yüksek bir motivasyonla davrandım.. Biliyordum ki ancak düzenli çalışabilirsem, daha sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirebilirdim.

Eşim bana evde pilates yapabileceğim bir set almıştı. Ebru Şallı’nın hamile pilatesi eşlinde kendimi zorlamayacak şekilde hareketleri takip ediyordum. Yaklaşık 45 dakika ile 1 saat arası sürüyordu. Yapamadığım hareketler için kendimi kesinlikle zorlamıyordum. Önce sağlık ve bebek…

Haftada 2 ya da 3 defa işten geldikten sonra pilates yapıyordum. Doğuma bir ay kalana dek yapmayı sürdürdüm.

Şimdi benim için faydalarına gelelim mi? 🙂

  • Kendimi iyi ve zinde hissetmemi sağladı.. Bazı günler, yorgun halde işten geldikten sonra “acaba yapmasam mı” diyerek yine de yaptığım zaman kendimi daha enerjik hissediyordum..
  • Pilates esnasında salgılanan endorfin hormonu insanın kendisi mutlu ve rahat hissetmesini sağlıyormuş, ben de kendimi mutlu hissediyordum.
  • Ayak, bacak ya da vücudumda hiç ödem olmadı, pilates ödem oluşmaması için de yardımcı oldu.
  • Pilates esnasında uyguladığım nefes egzersizleri doğum esnasında bana doğru nefes alabilmek, doğum sancılarımın acısını hafifletebilmek ve doğumumu hızlı gerçekleştirebilmek için çok yardımcı oldu.
  • Hamileliğin ilerleyen aşamalarında alınan kilolardan kaynaklı sırtımda ve belimde oluşabilecek ağrıları azalttı.

Pilatese ek olarak yine doktorumdan izin alarak haftada bir yüzüyordum. Yarım saat – kırkbeş dakika arasında yüzmek yeterli oluyordu. Hızlı olmayan hafif bir tempoda kendimi yormadan yüzüyordum .

  • Suyun müthiş rahatlatıcı bir etkisi var, kendimi çok enerjik hissediyordum.
  • Bel ve sırt ağrılarını azaltmak için pilatesle birlikte yardımcı olmuştu.
  • Hamileliğimde fazla kilo almamı önledi.

Özetle kendim için yarattığım bu program bana hem hamilelik sırasında hem de sonrası için yardımcı oldu. Fazla kilo almadığım için, doğum sonrası kilolarımı da hızlı bir şekilde verebildim.

Şu noktayı önemle belirtmek isterim ki, yukarıda bahsettiklerim ve yaşadıklarım sadece kişisel tecrübelerim.  Her annenin gebelik süreci farklıdır, benim için yararlı olan sizin için olmayabilir, lütfen doktorunuza mutlaka danışın…. Unutmayın her şeyden önce sizin ve bebeğinizin sağlığı 🙂

Kendinize ve bebişinize iyi bakın anneler…. 🙂

Foto : www.pixabay.com