Kartondan otopark yapımı: Bir baba etkinliği

Arabalara olan ilgisi başlangıçtan beri vardı diyemeyeceğim çünkü yoktu.

Oyuncak arabaları vardı velakin onlarla oynamakla geçirdiği oyun süresi pek de fazla değildi.

Aslında hiçbir şeyle oyun oynamakla geçirdiği süre fazla değildi ya neyseydi…

**

Evvel zaman içinde, bizim oğlanın arabalara olan düşkünlüğünü artırmaya başladı…

Arabaları tekli koltuğun kenarlarına dizerek parke etmeye çalışıyordu…

Kendi kendine oynadığı ilk uzun etkinliği araba sürmekti.

Benim oğlum büyüyor muydu neydi?

Ağlamayacaktım…

Derhal bu işe de el koymalıydım,  tabii ki bende o derece etkinlik yapabilme becerisi ne gezerdi?

Tek başıma otopark yapamazdım…

Hani ufak tefek etkinlikleri ben hazırlıyordum da bu iş beni aşacak, muhtemelen eciş bücüş bir ürünü piyasa sürerek,  10 dakika içinde, kartonların parçalanması, otoparkın da elimde kalması suretiyle emeklerimin heba oluşunu seyredecektim.

Yok, böyle olmamalıydı.

Evet, yine eşimin başına bir işler çıkarma peşindeydim…

Birkaç haftadan beri kendisinin başının etine doğru “çocuğa kartondan otopark yapalım mı, ama lütfen yapalım bak ne güzel oynar” söylemlerin nihayet işe yarıyordu. 

Malzemeleri toparladıktan sonra bir hafta sonu, oğlanın gündüz uykusunda bir kısmını yapmaya başlamak üzere kolları sıvadık…

***

İhtiyacımız olan malzemeler;

Bebek bezi kutusu ve karton koli parçaları

El işi kağıdı,

Karton bardak,

Bant,

Makas,

Falçata,

Yapıştırıcı (poligom kullandım)

Dekoratif amaçlı sticklerlar,

***

Falçata yardımıyla bebek bezi kutusunun alt ve üst bölümlerini, resimde bardakların üzerindeki iki ayrı kare kutu olarak görüldüğü şekilde kestik.

Kare şeklinde kestiğimiz, arabaları park edeceğimiz katların yüzeyini ve kenarlarını el işi kâğıtlarıyla kapladık.

İki kare arasında kalan rampaları da bir başka dikdörtgen kutu bularak yine renkli el iş kağıtlarıyla keserek ve yapıştırarak kapladık.   Park çizgilerini de el işi kâğıtlarından keserek ve yapıştırarak hazırladık.  Her bir park bölgesine sayılardan oluşan stickerları yapıştırdık.

Paralelinde,  sütun olarak kullanacağımız karton bardakları hazırladık. Daha doğrusu eşim hazırladı.

Yüksek olan sütun için bir büyük (çay içilen),  iki de ufak boy  (kahve içilen) karton bardakları kullandık.  Şöyle ki; bir büyük bardak ile bir küçük bardağı içiçe geçirerek bantladık. Böylece daha uzun bir bardak elde etmiş olduk. İçiçe geçen bardakları ters çevirdik, böylece küçük bardağın alt tabanı üste gelmiş oldu ve diğer küçük boy bardağı da yine altından bu bardağa yapıştırdık. Özetle iki küçük bardak, resimde görüldüğü gibi alt tabanlarından birbirlerine yapışmış oldu.  Bardakları bağlantı yerlerinden sağlamlaştırmak amaçlı bantladık.

Kısa boy sütunları yapmak içinse,  iki küçük bardağı birbirine zıt çevirerek tabanlarından bantladık ki bunu da resimden görebilirsiniz.

Bardak kullanmanın tuvalet rulosu kullanmaktan daha sağlam olduğunu, daha sonra oğlumun bizzat denemiş olduğu dayanıklılık (!) testlerinden anlamış olduk. 

Önce kare olan alanları bardaklardan yapmış olduğumuz sütunlara yapıştırdık. Böylece iki ayrı yükseklikteki otopark katlarımızı elde etmiş olduk.

Ardından,  iki kat arasındaki rampayı ve en alt kata inen diğer rampayı, otoparkımızın katlarına yapıştırmak suretiyle birbirine bağladık.

Başka bir oyuncaktan kalan stickerları yüzeylere ve rampalara yapıştırdık.

Böylece daha bir şirin, daha bir otopark oldu. Daha bi’ otopark nasıl oluyorsa…

Alt tabanı için daha büyük karton kolilerinden iki üç kat üst üste koyup yapıştırdık ki tabanı sağlam ve kalın olsun.  Koli büyük olunca, otoparkın etrafındaki alanlar boş kalmasın diye,  el işi kâğıtlarından park alanları oluşturduk.

Ben eşim yaparken ona yapıştırma ve bantlama işlerimde yardımcı oldum.

Onun dışında tasarımı, kutuların kesilmesi, bardakların gördüğünüz yüksekliklerde ayarlanması bizzat kendi işidir.

Meyd bay BaBa yani…

Emeği çok büyük, oturup saatlerce belki de çok kısa sürede oğlanın elinde paramparça olacak bir otopark için uğraştı ama değdi…

İlk ortaya çıkardığımızda Berk o kadar sevdi ki, bir buçuk saat hiç durmadan oynadı.

Lakin yaşının ufak olması nedeniyle,  stickerları çıkarttı, el işi kağıtlarını ve park çizgilerini yırtmaya kalktı, uyarsak da nafile elbette.

Arabaları bizim hazırladığımız şekilde park etmedi, yeri geldi ayağıyla katların üstüne basmaya kalktı.

Zavallı otoparkın başına gelmeyen kalmadı anlayacağınız ancak halen tek parça duruyor.

Berk de oynamaya devam ediyor…

İsterim ki ileride onun için emek döküldüğünü bilsin, bu yazılarım, bu hatıralar ona anı olarak kalsın…

Etkinlik yazımın sonu biraz duygusala bağlamış olabilir.

Bazı anlar benim için etkinlik olmaktan öte, çünkü el işi ile yapılanlara çok kıymet veriyorum..

Onun mutlu olması için geçirilen her dakikaya çok önem veriyorum, işte bu anlar kalıcı olsun ve başka aileler de isterse yapabilsin diye paylaşmak istiyorum…

Hepsi bu…

Sevgiler…