Hamile kaldıktan sonra, test sonuçlarımı – testi farklı bir hastanede yaptırmıştım- çalıştığım kurumla anlaşmalı olduğum hastanelerden birisinin kadın doğum uzmanına götürdüm. İlk haftalar kontroller daha sık oluyor, ben de kendisine muayene oluyordum ancak daha öncesinde gördüğüm vakalar ve hislerim nedeniyle doktorun sezaryen doğuma eğilimli olduğunu düşündüğüm için yeni bir doktor arayışına girdim.
Bebeğim ve benim için tıbbi bir zorunluluk olmadığı sürece en çok arzuladığım şey, normal doğum yapmaktı. Dualarımda bile bunu diliyordum.
En yakın arkadaşım da o sıralar hamileydi ve onun hamileliğini takip eden, ailece tanıdıkları ve güvendiği doktorundan bahsetti. Üstelik de şansa bakın ki çalıştığı hastane, evime 3-4 dakikalık yürüme mesafesindeydi J Çok yoğun bir doktordu, arkadaşımın da araya girmesiyle birkaç gün içerisinde randevu almayı başarabilmiştik.
Bizi güler yüzle odasına aldı. Oldukça hareketli ve enerjik görünüyordu. Önce rutin muayenemi yaptı, herhangi bir problem görünmüyordu. Ultrasondan çıktıktan sonra, aslında beni başka bir doktorun takip ettiğini ancak aklımda yer bulan şüphelerimi, bir problem olmadığı takdirde normal doğum yapmayı ne kadar istediğimi anlattım. Beni ilgi ve sabırla dinledi, kendisi de bir problem olmadıkça normal doğumdan yana olduğunu ancak hamileliğim ilerledikçe durumumun kesinleşeceğini belirtmeyi de unutmadı.
Gebelik takibine hangi doktorla devam edeceğime karar vermem gerekiyordu. Gittiğimiz hastane kurum anlaşmalı değildi, ödemelerle ilgili fatura vb. prosedürlerle uğraştırıp paranın belirtilen kadarını geri alabilecek şekilde ödeme yapılabiliyordu bana.
Sanırım bu durumu tolere edebilecektim, zaten çok pahalı bir hastane değildi. Ben de çok uzun süre düşünmeden; hastaneyi değil, doktoru seçmeye karar verdim. Belki risk alıyordum, anlaşmalı hastaneden daha ufak ve daha mütevazı bir hastaneydi, imkânları daha kısıtlıydı. Buna rağmen istediğim normal doğumu yapamayabilir ve sezaryen doğuma girebilirdim. Her şeye rağmen tüm bunları göze alarak, arkadaşımın doktoruyla devam etmeye karar verdim.
İyi ki bu seçimi yapmışım… Bunu hem hamileliğimin ilerleyen haftalarında, hem de normal doğum gerçekleştirebildiğim zaman daha iyi anladım…
Hamilelikte bebekte down sendromu ve bazı kromozomal bozukluklara sahip olma olasılıklarını araştıran ikili, üçlü testleri yaptırmanız teklif ediliyor. Doktorum bana test öncesi “Aycan sen bu çocuğu her durumda doğurmak istiyor musun, yani test sonuçları fikrini değiştirecek mi?” diye sordu. Ben de “hayır” dedim. “Her koşulda bebeğimi doğuracağım”. Doktorum bana “O zaman bu testi yaptırmanı önermem, çünkü bunlar olasılık veren testler, bebeğin sağlıklı da olabilir, olmaya da bilir ancak mademki doğurmakta kararlısın; bu durumda test sonuçları iyi çıkmazsa moralsiz ve kötü bir psikoloji içinde bir hamilelik geçirmeni istemem, böyle kendine eziyet eden çok anne gördüm” dedi. Benimle böylesine bir diyaloga girmesi beni çok memnun etmişti, bir kez daha doğru bir karar verdiğim, doktorumu seçtiğim için mutlu olmuştum.
Sağlıklı bir hamilelik geçirdiğim için ayda bir kez kontrole gidiyordum. Son haftalarda üç ya da iki haftada bir kontrole gitmeye başlamıştım. Benden çok sık gelmemi istemedi, beni sürekli NST’ye almadı. Tedbirli bir doktordu ancak evhamlı değildi… Son haftalarımda uçakla seyahat etmeme, kendime dikkat ederek spor yapmama karşı çıkmadı. Doğum esnasında da, son derece profesyonel ve kendinden emin bir şekilde doğumumu gerçekleştirdi. “Epiduralsiz doğum yapamam sanırım, mutlaka isterim” diyen benim epidural bile almadan normal doğum yapmamı sağladı, annelerimiz usül yani J Doğal, sağlıklı ve keyifli bir hamilelik süreci geçirmeme yardımcı oldu…
Burada naçizane önerim şu olur: hastane seçimi de çok önemli ancak doğum yapacağınız hastaneyi seçerken, hastanenin marka ismine, büyüklüğüne, odalarının güzelliğine bakarak değil; doktorunuzun tecrübesine, normal / sezaryen doğum konusundaki düşüncelerine, hastalarına olan yaklaşımına bakarak seçimlerinizi yapmaya çalışın. Arkadaşlarınızdan, yakınlarınızdan görüş isteyin, tavsiye ettikleri doktorlara da şans tanıyın. Elbette hastane seçerken de belirli noktaları gözden kaçırmayın, örneğin yeni doğan yoğun bakım ünitesi var mı şeklinde tıbbi gereksinimlere odaklanın.
Doktor önemli… Hem de çok…
Dilerim tüm hamileler, kendi pozitif doğum hikâyelerinin kahramanı olsunlar… Mümkün olduğunca sağlıklı, risksiz bir hamilelik ve doğum geçirsinler. Doktor – hasta ilişkisi birbirine bağımlı, her iki tarafın da özen göstermesi gereken bir durum. Çünkü doğum, anneyi hayat boyu etkileyebilir, hem fiziksel hem de ruhsal olarak…
Foto: www.pixabay.com
