Kırmızı renk üzerinde minik siyah noktacıklarıyla usulca kanatlarını açıp uçan minik bir canlı…

Geçenlerde Berk’in eline konduğunda gülümseyerek seyrettik, minik elleri üzerinde gezinişi gördükçe…

Elinden uçup gidince sevinçle attığı çığlık, zihnimin ceplerinden birine bir tebessüm olarak yerleşiverdi..

İnsanı çocukluğuna döndüren minik anlardan bir tanesi galiba uğur böcekleri…

Şimdi bu sıradışı görüntülü canlı , çocukların ilgisini çekebilecek bir aktivite için güzel fikirler verebiliyor.

Uzun süredir yapmak istediğim bu aktivitenin, on dakikada bitmeyecek bir hazırlık süreci olduğunu tahmin ettiğim için,  oğlan uyurken giriştim işe.

Meğer ya ben çok yavaşım ya da gerçekten biraz vakit alıyormuş, bir şekilde el emeği acemi işi olarak bitirdim.

Nasıl yapıldığında gelince;

Şeklinin muhteşem muntazam oluşuna pek takılmadığım için , uğur böceğinin yuvarlakvari gövdesini göz kararı şekilde kestim.

Kırmızı keçem yeterli olmayınca, sadece üst gövde için kırmızı keçe kullandım, gövdenin arka kısmında pembe keçe kullandım 🙂

Resimde görüldüğü şekilde siyah kafa kısmı için oval siyah bir keçe kullandım, bir de birer çift göz 🙂

Ardından kırmızı gövdenin ortasına, fermuarı ayarlayabileceğim ölçüde bir uzun kesik attım, bunun için falçata kullanmak daha kolay oluyor.

Keçenin altına fermuarı iliştirdim, ve uygun şekilde fermuarı keçeye dikmeye başladım.

Ben evde makinem ve dahi onu yapacak becerim olmadığından dikişi elimle yaptım, tabi sizde her iki imkan da mevcut ise, elbette makine dikişi en güzeli olur.  Makine dikişi hem düzgün bir görüntü sağlıyor, hem de zamandan kazandırıyor.

Fermuarlı kısmı dikince üst parçanın işi bitmiş oldu, alt parçaya da minik yuvarlak metal mıknatısları sıcak silikon ile yapıştırdım. Gövdenin sol ve sağ tarafına üçerden altı adet mıknatıs yapıştırdım. Böylece uğur böceğinin siyah noktalarını mıknatısla gövdesine takabilecektik, ki etkinlik olayımız da tam olarak buydu.

Ardından alt ve üst parçaları üst üste tutarak, kenarlarından birbirine dikmeye başladım. Sonrasında da siyah kafa kısmını gövdeye diktim.

**

Mıknatıslı siyah noktaları hazırlamaya koyuldum bu kez…

Toplam altı adet siyah yuvarlak için oniki adet minik yuvarlak keçe kestim, çünkü her bir siyah noktacık içine de aynı minik metal mıknatısları yerleştirecektim, bu nedenle keçeler çift kat olmalıydı. Tek tek keçelerin arasına birer mıknatıs koyarak yuvarlak keçeleri de diktim.

Yani bu etkinlik için gövdede 6,  yuvarlaklar için de 6 olmak üzere 12 minik mıknatıs kullandım.

Böylece uğur böceğimiz nihayet tamamlanmış oldu.

Fermuarın içini açıp minik siyah pulları içine yerleştirdim.

Neyi amaçladık? Derseniz, fermuarı açıp, içinden pulları çıkararak uğur böceğimizin gövdesine tek tek yapıştırıyoruz, olay bu 🙂

**

Berk’e gösterip ne olduğunu sorduğumda, “uğur böceği” cevabını aldığım zaman, en azından benzetebildiğime ve mesajın ulaştığına sevinerek derin bir nefes aldım 🙂

Peki sonrasında ne oldu?

Şimdi sıkı durun, ben o kadar uğraştım ve kendisi 5 dakika ilgilenip, sonra günlerce yüzüne dahi bakmadı 🙂

Yok ama hikayenin sonu mutsuz bitmedi, birkaç hafta hiç göstermedim ve sonrasında yanına çıkardığımda ve tabi ki birlikte oynadığımızda çok daha uzun süre oynamaya başladı.. .

Özellikle fermuar açıp kapatmayı ve sonrasında  mıknatısların pıt diye birbirine yapışmasından çok keyif aldığını söyleyebilirim.

Oldu o zaman, bana göre meşakkatli bir keçe işi beni de onu da uzun bir süre idare eder bence 🙂

Sevgiler,