mother-1039765_1280 (1)

Nevi şahsına münhasır,  tezlere konu olacak kadındır…

Dünyanın tüm annelerinin bir araya gelseler üretemeyecekleri efsane repliklerin, değme stand-up’çıların aklına gelmez bomba esprilerin yaratıcısıdır…

“Süpürge saçı” modelinin patent sahibidir… Fedakârdır, cefakârdır, evin çilesini, ailenin yükünü çekendir…

En hassas konusu yemek yedirmektir, “o tabak bitecek”tir, yoksa “arkandan ağlayacaktır”, yediremezse eğer biter, kahrolur… En güzel yemekler evlatları içindir, askerdeki oğluna börek, Japonya’da okuyan kızına bavulda sarma götürendir…

Titizdir, evi temiz derli toplu olsun ister, dağınıklıktan haz etmez, senin bile tozunu alır…

Terliği L salondan bile hedefine tutturabilir, sonra o terliği paşa paşa sana getirtir…

Acelecidir, canı tezdir, senin yapmanı beklemez, senin yerine seni yedirir, giydirir, ayakkabını bağlar,  merdivenden indirmez, kucağında taşır; düşersen kaldırır, meyveni soyar, dilimler, “dur evladım ben yaparım” lafı dilinden eksik olmaz.

Üşüteceksin diye ödü kopar. Kışın kolay kolay evden çıkaramayan, kat kat giydiren, sırtına mendil koyandır…

Uyunacak gecelerde bile uyuyamaz. Her gece uyanan minik yavrusu o gece uyudu diye, “kesin bir şey var”, “hasta mı oldu” diye sabaha kadar odasına gidip gelmekten, nefesini dinlemekten, üstünü örtmekten uyku tutmayandır.

Tüm kurallar ve korkutma sözcükleri bilhassa kendisinden çıkmasına rağmen, genelde durumdan hiç haberi olmayan babayı “akşama baban gelsin bak n’apıyor sana”, “Ben git derim de yavrum baban izin vermez” diye hedef gösterendir 🙂

Evhamlıdır, her daim başına bir şey geleceğinden korkar.

“Sana güveniyordur da çevreye güvenmiyordur”

Ev, iş, eş, çocuklar, market, pazar… Her yere yetişendir… Karşılığında genelde bir takdir dahi görmezken, hasta olsa ya da 3 gün memlekete gitse ailenin bozulan düzeninden yokluğu anlaşılandır… Çekip çevirendir, yuvasını yapan dişi kuştur…

Evde kaybolan eşyanın yerini coğrafi koordinatlarına kadar tarif edebilenidir…

Söylediğin yalanı kaşının bir hareketinden yakalayandır…

Evin doktorudur, nane-limon kaynatanı, ballı süt yapanı, şifa kaynağı çorba pişirenidir… Yaraları “neresi göster bakayım, öpeyim de geçsin” diye iyileştirmek isteyen koca yürekli insandır.

Onunda gözünde asla büyümediğin, her daim minik kuzusu olarak kaldığın…

Önce söylediklerine burun kıvırdığın, sonrasında “annem haklıymış” dediğin kadın…

Gözyaşı her daim gözünün ucunda bekleyen; sen doğarken, hastayken, ilkokula başlarken, mezun olurken, evlenirken arkasını dönerek gizli gizli silendir gözyaşını…

Kimselere değişmeyeceğim, elleri sevgiyle öpülesi anadır Türk Anası…

İyi ki varsınız, iyi ki de sizlere sahibiz…

 

Foto: https://pixabay.com/