Çalışan annelerin kuşkusuz en büyük sıkıntılarından bir tanesi de, doğum sonrası izinlerin bitmesi ile birlikte tam zamanlı işe başlamanın getirdiği zorluklar.

Birçoğumuz, çocuğu 1 yaşına dahi gelmeden onu bırakıp işe dönmek zorunda kalıyoruz.

Ben Berk’i, özel sektör için uzun sayılabilecek bir zaman sonrası 13 aylıkken bırakıp tüm izinlerimi kullanarak işe dönmüştüm.

Lakin çok ama çok zorlandım, psikolojik olarak oldukça yıprandığımı da söylemeliyim.

Üstelik zamanla pek de alışabildiğimi söyleyemezdim, çünkü sabah çok erken bırakıp akşama kadar oğlumu görememek beni üzüyordu, bazen ağlayarak arkamdan bıraktığımda vicdan azabı içinde kıvranıyordum.

Bir zamanlar, kısmi zamanlı çalışmak bir hayal gibiydi ve “keşke maaşımdan feragat etsem de, kısmi zamanlı çalışabilsem” diye benim gibi küçük çocukları olan arkadaşlarımla bu mevzunun bahsini yapıyorduk.

****** Şu an hayal gerçek oldu!! *****

Bu yazımda, süreci nasıl öğrendiğimi,  başvuru için neler yaptığımı sizinle paylaşacağım. Çünkü ben bu süreçleri yaşarken, etrafımda aklımdaki soruları netleştirecek ya da süreci nasıl işletmem gerektiğine dair bilgi alabileceğim kimse yoktu.

Hatta, böyle bir hakkın mevcut olduğunu dahi bilmeyen birçok anne mevcut, henüz yeni yeni oturmakta olan bir süreç olduğu için normal karşılıyorum.

ÖNEMLİ UYARI: İşin ya da sürecin en doğrusunu yine kaynaklarından öğrenmek, yapılacak en sağlıklı süreç. Söz konusu yönetmelik benim kısmi süreli çalışmaya geçişim sonrası değişmiş olabilir,  aşağıda belirteceğim süreç benim kendi bilgi ve tecrübelerimden ibaret olup, sizlere sadece fikir verme amacı taşımaktadır.

Yönetmelik neler sağlıyor?

Öncelikle yazının başlığı her ne kadar çoğunlukta oldukları için “anneler” olarak geçse de, söz konusu yönetmelik babaları da kapsamakta, yani anne yerine baba da kısmi süreli çalışma hakkından koşullar dâhilinde faydalanabiliyor.

Ben yazımda, genel tabir olarak ebeveyn yerine “anne” olarak bahsetmeyi daha pratik buluyorum. Babalar alınmasın 🙂

Buna göre;

Anne, talep etmesi ve uygun onay ve koşullar halinde çocuğu ilkokul çağına gelene kadar artık kısmi olarak çalışabilecek.

Çalışma kapsamı,  08/11/2016 tarihli resmi gazetede yayımlanan “Analık İzni veya Ücretsiz İzin Sonrası Yapılacak Kısmi Süreli Çalışmalar Hakkında Yönetmelik” ile belirlendi.  Detaylı bilgi almak isteyenler internet üzerinden yönetmeliğe ulaşabilir.  

Doğum sonrası analık izninin bitiminden itibaren belirli koşullar ve onay dâhilinde bu haktan faydalanabiliyorsunuz.

Daha önce bahsettiğim gibi anne ya da baba bu haktan faydalanabilir, ancak her ikisinin de çalışma koşulu mevcut. Yani örn:  anne çalışıyor ancak baba çalışmıyorsa, anne kısmi çalışmadan faydalanamıyor. Ancak bu durum için de istisnalar mevcut, bunun için yönetmelikte ilgili koşulların incelenmesi gerekir.

İşin güzel taraflarından bir tanesi bence, yine belli koşul dâhilinde evlat edinen ailelerin de bu haktan faydalanabilmesi.

Kısmi süreli çalışmaya geçmek için,  illaki doğum izninden döner dönmez başlamanız gerekmiyor. Ben, işe dönmemden yaklaşık 2 sene sonra başladım çünkü benim başladığım dönemde zaten böyle bir yasal hak mevcut değildi.  İlgili çalışma koşullarını sağlamanız yeterli.

Kısmi çalışmaya geçiş yapabilmek için dilekçe yazarak bu haktan faydalanmak istediğinizi belirtiyorsunuz.  İşvereninizin en geç 1 ay içinde bu talebi değerlendirmesi gerekiyor.  Size yazılı bir dönüş yapmaları bekleniyor.  Dilekçeden 1 ay sonrasında koşul ve onay dahilinde kısmi çalışma hakkından faydalanma hakkınız başlamış oluyor, bu bende biraz daha farklı oldu, anlatacağım.

Benim başvuru sürecim nasıldı ve kısmi çalışma haklarım (maaş, prim, yan haklar vb.) nelerdi?

Öncelikle çevremde süreci bilen ya da deneyimlemiş birisi olmadığı için,  haklarımın neler olduğunu öğrenmek amacıyla internetten bu konuyla ilgili yazıları araştırdım ve en önemlisi yönetmeliği okudum.

Sonrasında başvuru sürecimin çalıştığım şirkette nasıl işletildiğini anlamak için şirketin ilgili IK birimini aradım, sağ olsunlar ellerinden geldikleri kadar bana destek olmaya çalıştılar.  Her şirket ilgili hakka ait bir duyuru yayımlamayabilir, en doğrusu IK ya da ilgili biriminizden bu konuda destek ve bilgi almanız.

Öncelikle, az önce bahsetmiş olduğum gibi, bir dilekçe ile başvurdum, dilekçe detaylarını da yine ilgili IK biriminden öğrendim. Genel olarak dilekçe içerisinde bu haktan faydalanmak istediğimi belirttim, aynı zamanda eşimin bu haktan faydalanmadığını da bildirdim. Eşim ile aynı şirkette çalıştığım için benden ek dilekçe istemediler ancak normalde,  eşimin işyerinden, bu haktan faydalanmadığına dair onaylı dilekçe isteyeceklerdi.

Dilekçe içerisinde, haftanın hangi günlerinde çalışacağımı belirtmem istendi, işyerimin belirlediği esaslar vardı, örn: her gün yarım gün, ya da iki tam bir yarım gün çalışabilirdim, ancak bu da belirli günler olacaktı, örn: Çarşamba ve Cuma tam diğer gün yarım çalışamazdım, haftanın ya başı ya sonu şeklinde ardarda çalışmam gerekiyordu.  Ben hafta başında Pazartesi , Salı tam, Çarşamba öğlene kadar yarım gün çalışmayı tercih ettim.

Dilekçemde kısmi zamanlıya başlama tarihimi de ekledim, dilekçe tarihinden en erken 1 ay sonrası olabiliyordu.

Ardından dilekçemi, durumumu müdürümle görüşüp, ona da imzalattım çünkü yönetici/işveren onayı da gerekiyor.

Dilekçenizi teslim ediyorsunuz, değerlendirme sonucu size bildirimde bulunmaları gerek. Bulunmazlarsa yoklayın 🙂  ben IK dan teyit almıştım.  Onlar da bana dilekçede belirttiğim günde yarı zamanlı çalışmaya başlayabileceğimi ilettiler.

Aslında süreç oldukça pratik, sizin ve eşinizin dilekçesini iletmeye bakıyor 🙂  Geri kalanı IK süreçleri.

2 Agustos günü ben çantamı alıp bir Çarşamba öğleden sonra işten ayrılmıştım bile 😉

Ben geçiş yaptıktan sonra gelip süreci soranlar oldu ama en çok merak ettikleri maaş ve prim kısmıydı.  🙂

Aslında bu konuda en iyi cevabı yine yönetmelik ve IK verir.  Ben yine kendimden bahsedeyim, hesaplamalardan çok emin değilim, çünkü brüt maaştan net maaşı hesaplarken kesintiyi hesaplamakta zorlandım. Henüz sadece iki ay maaşını alabildim. İkisi de arada resmi tatiller olduğu için birbirinden farklıydı. İlk maaşım o ay resmî tatil ve iznim olduğu için yaklaşık yarısı kadarken, sonraki ay yarıdan az bir maaş aldım.

Bu kısım biraz metamatik problemi gibi,ben de henüz çözümlemeye çalışıyorum 🙂

Prim kısmı da yine çalıştığınız gün kadar priminiz yatıyor, e-devlet üzerinden siz de primlerinizi takip edebilirsiniz.

Pratikte işler nasıl gidiyor?

İşin süreç ve teori kısmını anlattık, gelelim gündelik yaşantıya… Bu ne tür bir işte çalıştığınıza göre değişecektir, burada işyerinizin ve bağlı olduğunuz işveren ve müdürün yaklaşımı çok önemli aslında.  Günlük başlayıp biten; daha operasyonel işlerde kısmi çalışma sürecinin yürütülmesi daha rahat olabilir, ancak benim gibi proje bazlı, bir işin değil bir günde, haftalarca tamamlanmadığı bir ortamda yürütmesi biraz daha zor olabiliyor. Ama oluyor yine de 🙂

Normal şartlarda, çalışmadığınız günler işlerinizin duraksamaması için bir yedeğinizin olması lazım tabi şartlar elveriyor mu sorusunu sormak lazım.  Misal bazı işlerime ben yokken ekip arkadaşlarım ellerinden geldiklerince destek olurken,  bazılarını bizzat ben takip ediyorum, benim olmadığım zaman iş bekliyor, Pazartesi döndüğümde kaldığım yerden devam ediyorum.  Yani bu soru bana da çok sık soruluyor açıkçası ben de başlayalı çok fazla ay geçmedi, biz de deneyimleyerek ve yaşayarak öğreniyoruz diyebilirim.

Lakin yine de kendimi daha sık, daha tempolu çalışmak zorunda hissediyorum. 5 günlük işi 2,5 güne sığdırmak elbette ki olanaksız ama ben az mola vererek,  daha yoğun bir tempoda çalışıyorum. İşlerimi daha hızlı halletmeye çalışıyorum.

Kariyer kısmına gelince, ben bu seçimi yaparak sanırım bu durumda otomatik olarak bazı şeylerden (terfi vb ) feragat ettim sanırım, açıkçası çok beklentim yok, yeter ki çalıştığım süre kadar hakkım verilsin durumundayım.  Tabi bu herkes için geçerli olmayabilir.

Çalışan anneler olarak, hamilelikten başlayarak, çalışan haklarımızı, bize kanuni olarak verilen haklarımızı bilmemiz çok önem taşıyor, misal ben hamile iken her gün 1 saat erken çıkabileceğimi 6 aylık hamileyken tesadüfen öğrenmiştim.  Haklarımızı bizzat araştıralım.  Bu yazıyı yazmamın nedeni de bir miktar da olsa bu farkındalığı oluşturmaktır, çünkü bu çok yeni bir hak ve bilinirliği az.

Sevgilerimle,