20160326_175119-01

Cinsiyet meselesi, bebeğin sağlıklı olmasından sonra dilediğimiz ikinci önemli konu galiba. Hatta ilk sırayı aldığına bile şahit olanınız var mı?

Ben oldum…

Kız çocuk sahibi olmayı “ne olursa olsun da kızım olsun, kızım olacak benim” diye dileyen bir babanın hikâyesi… Annemin eski bir tanıdığı…

Bir kızı oldu evet… Doğumsal bir rahatsızlıkla dünyaya gelerek, henüz kırk günlük iken dünyaya gözlerini yuman bir melek kızı oldu.

Ne zaman aklıma gelse, o minicik kızı düşünüp ürperirim…

O yüzden sağlıklı bir evlat sahibi olmak en büyük dileğim oldu birçok anne gibi…

Yine de başkalarının hayatlarında bir eksik, bir kusur(!) bulmayı kendine meslek edinmiş insanlar var maalesef.

Bizim seçimimiz dışında gelişen olayların sorumlusunu biz gibi göstermeye güzel bir örnek cinsiyet meselesi bence…

Parkta usulca yaklaşan bir teyze, “hımmm, oğlan mı, olsun bir dahaki sefere de kız olur inşallah” diyebiliyor rahatlıkla… Ardından da ekliyor, “olsun tabi önce sağlıklı olsunlar da”.

Sanki ben oğlumun olmasından şikâyetçiymişim gibi…

Sanki bir oğlum olması dezavantajlı bir durummuş gibi…

**

Ya da tersi durumu tecrübe etmek zorunda kalan arkadaşlarım da oldu. “Üzülme, oğlun da olur belki” diyerek teselli (!) etmeye çalışanlar… “En azından bir oğlan şart ama” diye görev atayanlar…

Övgüye nail olduğum durumlar da var elbette, ay ne kadar mutlu oldum.

Birisi bana “artık erkek doğurdun ya, artık diğer çocuklar kız da olsa olur, erkek de” demişti…

Sanırım hanedana veliaht doğurduğumu düşünüyorlar…

**

Kız sahibi olanlara kurulan en popüler cümlelerden birisi de “hadi iyisin sırtın yere gelmez artık” oluyor… Kız evlat doğurmayı kendi marifetleri sanan anneler gördü bu gözler…

Genetik bilimi mucizesini gerçekleştirmişler gibi… Babadan gelen “X” kromozomunu üstün başarı ile sentezleyerek kız evlat sahibi olmayı başarabildiler (!)

Birçokları gibi ben de bir kız bir erkek evlat sahibi olma hayali kuruyorum. Şu an bir oğlum var, ikincisinin cinsiyeti muamma elbette, henüz mevcudiyeti dahi ortada yokken.

ama gönlümden geçenler belli…

**

Bir kızınız, bir de oğlunuz varken kurtulabileceğinizi sandınız ya…

Olmadı işte… Bir tane de kız/erkek olsun ki en az ikisi aynı cinsiyetten olsun… İstatistik hesabına göre doğum cetveli…

Ya da ikiz oldu; iki erkek müjdesi verenlere çok bilirim yüzlerini buruşturduklarını. Hele hele iki erkek aynı anda… Sen yanmışsın kızım. Adeta amansız hastalığa yakalanmışsın gibi bakarlar yüzüne…

Son dönemlerde kız çocuğa sahip olma isteğinin en önemli nedenlerinden birisi de kız çocuklarının daha vefalı olduğunun ve ileride yaşlı anne-babasına daha iyi bakabileceğinin düşünülmesi.

Benimse dilimdeki dua, kız ya da erkek olmasına göre değişmiyor:

“Allah’ım sen beni evlatlarıma ya da başkalarına muhtaç etmeyecek, kendi işimi görebilecek bir ömür geçirmemi nasip eyle” diye diliyorum her zaman.  

Evladımı dünyaya getirirken ileride bana bakar düşüncesiyle getirmiyorum.

Ailesine bakmayan ya da arayıp sormayan kızlar bildiğim gibi, tüm ihtiyaçlarını karşılayarak yaşlılık ya da hastalık zamanlarında onların yanında olan erkekleri de görüyorum, okuyorum…

Olasılık olarak kızların bakma ihtimali daha yüksek olsa bile, bir de işin bu yönünü hatırlamadan geçemiyorum…

**

Belirli bir cinsiyet için; örneğin kız olsun diye bir çocuk dünyaya getiremem; getirenlere, onların dileklerine saygı duyarım ancak ben yapamam ki gözlemlediğim insanlar tam da bu nedenle çocuk sahibi olduklarında genelde niyet ettikleri cinsiyetten farklı bir cinsiyette bebek dünyaya getiriyor.

Kız çocuk olsun amacıyla, planlamadığım sayı kadar evlat doğurmayı düşünemem.

Kız ya da erkek olması için değil,  bir “çocuğa” sahip olabilmek için bir can getirmek isterim dünyaya…

Ve dileklerimde her zaman aynı cümleleri mırıldanırım ben…

Önce sağlıklı; sonra vicdanlı, şefkatli ve vefalı bir çocuk olsun…

Gönlümdekileri bundan sonra fısıldarım sessizce…

Bir çocuğa sahip olabilmek için yıllarca bekleyen, maddi manevi tahribata uğramış aileleri düşündükçe “kız mı olsun erkek mi” çok detay kalıyor… Biz de insanız elbet, her insanın gönlünde bir aslan yatıyor ama bize lütfedilen bizim gönlümüzden geçen olmadı diye burulmamalı…

Doktor ultrasonda cinsiyetini söylediğinde beklediği gibi çıkmayan hamilenin oturup ağladığını da biliyoruz. Yeni öğrenmenin heyecanıyla böyle duygusal bir tepki vermek normal belki ama yine biliyoruz ki o anneler de dahil, o mis kokuluları kucaklarını aldıklarında cinsiyet meselesi unutuluyor…

Yani kız olsun erkek olsun…

Evlat candır…

Gerisi teferruat…